1 Haziran 2012 Cuma

Bak:

Dünya’nın dönmesini engellemeyi çok isterdim, ne yazık ki buna gücüm yetmez. Çünkü şu çiroz kollarımla koskocaman Dünya’yı nasıl durdurayım? Ha bir de sanki durdursam zaman da duracak. Nasıl da büyük bi yanılgı... Gerçi hani tüm zaman dilimleri Dünya’nın bilimum çeşitli dönüşleriyle alakalandırılmış, düz mantık kullanırsak, elbet zaman durur; fakat işte o iş öyle olmuyor. Dünya durursa hepimiz ölürüz, atmosfer falan kalmaz ki. Şimdi ben burada neden zırvaladım? Çünkü bugün çok sevgili yaşım 24 sona erdi. Ben buna karşın hiç bir şey hissetmezken, bana karşı da hiç bir şey hissedilmedi o ayrı konu. Lakin biz 24’le çok iyiydik, hiç bir şey hissettirmeden çekip gitmesi azcık koydu tabi. Göt 24! İşte yani eğer Dünya’yı durdurabilseydim, 24 de gitmeyecekti. Daha önce çok şey beklediğimi söylemiştim 24’ten, ki çok şey de kazandırdı bana şerefsiz. Neyse ki kazandırdıklarıyla beraber gitmedi. Gerçi bu belli olmaz ama kısmet diyelim... belki geri döner alır gider? Yok yok 25 onu öyle bi döver ki görür o gününü.

Velhasıl kelam, çok fazla dert etmiyorum Dünya’nın dönmesini artık. Çünkü benim onu durdurma gücümün olmadığını biliyorum. Ha bir gün yüce rabbimiz tarafından veya minik meteorcuklar veya şen uzaylılar tarafından durdurulur, onu bilemem. O günü beklemeye de pek de niyetim yok açıkçası. Bekle bekle eee hayatın gitti lan nereye bekliyosun zaten 32ler 48ler 73ler gitti bitti yani.

Öyle işte.

NOT: Şu hatunla da doğum günlerimiz aynı ya, yerim ben onu. Yani yaşasaydı yerdim, şimdi bana yiyecek bişey kalmamıştır. Malum kurtlar falan...