10 Temmuz 2015 Cuma

Kalk

Birileri beni dürterek 'kalk!' diyordu. 'Kalk hadi'. Seslerin nereden geldiğini anlayamıyordum, sanki ben derinlerde bir yerlerdeydim. Fısıltı gibiydi tüm konuşmalar. Tek seçebildiğim kelime 'kalk!'.

Burnuma garip bir koku geliyordu. Neredeydim? Kokuyu anlamlandıramıyordum, çok ağır ve keskindi.

Zorlukla tek gözümü açtım.Karanlık ve bulanık. Sanki gecenin ortasında tepemde onlarca insan varmış gibi. Bayıldım mı acaba? Sesler hala daha bana 'kalk!' diyordu ve ben inatla nereden, nasıl ve ne şekilde kalkacağımı bilmiyordum. Vücudumun şekli konusunda şüphelerim vardı. Kolum neredeydi? Peki ya sol bacağım?

-'KALK!'

Bekliyordum. Neyi? Birileri beni kaldırmalı diye düşünüyordum. Madem kalkmamı istiyorlar, o zaman kaldırmalılar. Bekliyordum ve her geçen saniye birilerini bekleyerek daha da inat ediyordum.

Tek yapmam gereken kalkmak iken ben onu da yapamıyordum.

Ha vücudumu hissetsem, belki kendi başıma kalkabileceğim. Çok mu acelesi var kalkmanın? Bir şeyleri kaçırıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Kalkmalıyım galiba evet. Peki ama nasıl? Lanet vücudumun hiç bir zerresini hissedemezken, nasıl? Bana yardım etmezlerse, nasıl? Kafamda buna benzer sorularla dolu renk cümbüşü varken, ben nasıl...

Uzun zaman oldu, hala kalkamadım. Hala kalkmayı bekliyorum. Bazen doğrulur gibi olduğum anlar oluyor, heyecanlanıyorum. Galiba bir gün kalkacağım....