25 Kasım 2013 Pazartesi

Self-İnşaat

                    
Piyano notaları duyuyorum. Hafif alt notalarla süslenmiş güçlü, sert notalar. Flütle desteklenmiş sanki, hayır bir parça duyuyorum ben. Sesler yükselirken ellerimden mavi renk tutuyor; huzur işte orada.

Kendimi asla bitmeyecek bir bina gibi hissediyorum. Kaba inşaatı çocukluğumda atılmış. Kat çıkmak benim elimde. Rengini, dekorasyonunu, pencerelerini ve kapılarını ben seçeceğim. Asla bitmeyecek biliyorum fakat ne kadar çabalarsam, bitmeye o kadar yakın gözükecek. 

Benden koşar adımlarla kaçan bir sincap görüyorum. Sanki duyduğum notalarla senkron halde gidiyor. Yakalayamam, biliyorum. Sadece ardından ağlamaklı gözlerle veda edebilirim. Hoşçakal...

Aynalarla dolu bir odadayım, yansımalarım beni gözlüyor. Hepsi bana benziyor ve bir o kadar da eksikler. Sanki benim yansımam değiller! Aldırmıyorum. Benim görevim sadece binamı tamamlayabilmeye yaklaşmak. 

Huzur en derinliklerime gömüldü. Hiç bir şey hissedemiyorum. Hissetmek için çabalamıyorum bile. Sadece duruyorum ve oluyorum.

Hiç yorum yok: