24 Haziran 2011 Cuma

bişe'ler olmuşuz bihaberiz

bugün benle ilgilenmeni çok istedim
tıpkı her gün benle ilgilenmeni istediğim gibi
hep ilgilen istedim benle ama hep
hep bana yaz, hep bana bişiler yolla, hep bana hep bana hep ben en birinci ben!

ilgi manyaklığının sınırı yok! öyle bir noktaya gelmişiz ki hep bağımlıyız. her şeye bağımlıyız. ona, buna, bilgisayara, internete, alkole, sigaraya, insanlara, televizyona, müziğe, çaya, ota, esrara, eroine, kokaine, ritaline, xanax'a, prozac'a....

öyle bir noktadayız ki en birinci biz olmak istiyoruz. top listelerde en üst sıralarda olmak en büyük arzumuz. orada bulunmak inanılmaz bir tatmin verecek bize. öyle bir tatmin ki orgazm yanında solda sıfır kalacak. salyalar saçacağız. 

lakin öyle bir sanallığın içindeyiz ki, ağaç, böcek, çiçek, kuş, kedi, köpek, at, inek, süt, yoğurt, yemek, peynir, yağmur, kar, oksijen, bulut, su, deniz bize yabancılaşmış. duyduğumuzda, gözümüzde oluşan sadece pikseller olmuş. kendimizi piksellerde kaybetmişiz.

öyle bir uyuşturmuşuz ki kendimizi, söylenen doğrular, yanlışlar, gerçekler, hayaller, formüller, şiirler, romanlar, hiç de mantıklı gelmez. küçük beynimiz düşünmemeye o kadar alışmış ki, mantık bizi terk edeli yıllar olmuş. hormonlar kendini göstermez artık, etkisini yitirmiş. onlar da koşarak uzaklaşmış kirli bedenimizden. dolayısıyla hisler, duygular, neşe, mutluluk, öfke, korku, sevgi, kıskançlık, şefkat de terk-i diyar eylemiş. 

benmerkezciliğin içerisinde kaybolmuşuz, yolumuzu bulamıyoruz. piç, pezevenk, orospu, katil, gaspçı, hırsız olmuşuz. buna rağmen bir o kadar da alınganlaşmışız. söylenen hiç bir küfrü hak etmediğimizi düşünür olmuşuz. söylenen her şeye karşı çıkar olmuşuz. egomuz tavan yapmış, en tepeden en kibirli tavırla koltuklarımızı kabartmış göz süzer olmuşuz.

öyle bir düşeceğiz ki oralardan, kıçımız kırılacak haberimiz yok! kemiklerimiz paramparça olacak, iç organlarımız küçük parçalara ayrılacak. işte o zaman kahkahalar boğazımızda kalacak, gözümüzden keşkeler akacak kanlar içerisinde paramparça yerlerde yatarken. 

"bir insan olarak silinip süpürülmeliydin ki yeniden bir birey olarak doğasın. karbonlaşıp taşlaşmalıydın ki 'ben'in en küçük ortak noktasından yukarıya doğru yeniden tırmanmaya başlayasın."

belki de yaptığımız sadece buydu...


1 yorum:

sapozhkelekh dedi ki...

"hep bana hep bana hep ben en birinci ben!"
hahaah harikasın :)